LIMA, Peru — Başkan Pedro Castillo, Salı günü Peru’nun başkenti Lima’da sivil özgürlükleri askıya alan benzeri görülmemiş bir acil durum kararnamesini kaldırdı. Son günlerde ülkeyi kasıp kavuran artan akaryakıt, gübre ve gıda fiyatlarına yönelik şiddetli protestolar.

Cumhurbaşkanı, sokağa çıkma yasağını Pazartesi gece yarısından hemen önce, yaklaşık 10 milyonluk başkentte sakinleri şaşırtan ve Peru toplumunun birçok kesiminden eleştirileri tetikleyen bir televizyon mesajıyla duyurmuştu. Kısıtlamaları yayınlarken, son zamanlardaki huzursuzluğa atıfta bulundu ve Lima ve komşu liman kenti Callao sakinlerinin yaklaşık 24 saat boyunca evlerinde kalmalarını istedi.

Salı günü, milli futbol takımının kırmızı ve beyaz formalarını giyen ve Peru bayrakları sallayan protestocular, Lima şehir merkezinde istifasını talep etme emrine karşı çıkarken, Bay Castillo milletvekilleriyle görüşürken, geri adım atmak zorunda kaldı. Göstericiler, Bay Castillo’nun yeniden düşünmesine yol açan yaygın hoşnutsuzluğun ardından Kongre dışında kutladı.

Bay Castillo, sokağa çıkma yasağını kaldıracağını açıkladıktan sonra “Peru iyi bir dönemden geçmiyor” dedi. Hükümetinin sorunları çözmek için harekete geçmesi gerektiğini de sözlerine ekledi ve “Bu taşınmaz tedbirini imzalayıp iptal etmek için cumhurbaşkanlığına gideceğiz” dedi.

Göstericilerle polis arasındaki çatışmalar alacakaranlığın çökmesiyle devam etti, polis memurları göz yaşartıcı gaz kullandı ve insanlar onlara taş attı.

Karar, Bay Castillo’nun televizyonda yayınlanan duyurusundan sadece iki saat sonra yürürlüğe girdi ve son yıllarda peş peşe yaşanan yolsuzluk skandalları, siyasi kan davaları ve huzursuzlukların ardından birçok kişinin hükümete olan güvenini kaybettiği bir ülkeyi şoke etti. görevdeki üç cumhurbaşkanını görevden aldı ve eski liderleri ve politikacıları hapse attı.

Tedbir, insan hakları avukatları, aktivistler ve eleştirmenler tarafından orantısız ve otoriter olduğu gerekçesiyle hemen kınanmıştı ve analistler, kararsız bir şekilde yönettiği ve siyasi çevreden destek kaybettiği için Bay Castillo’nun yönetiminde artan paranoyayı ortaya çıkardığını söyledi. görevdeki ilk sekiz ayında spektrum.

Lima’da siyaset bilimci olan Eduardo Dargent, bunu “zayıf bir hükümetten gelen bir savunma önlemi, gün geçtikçe daha da zayıflayan beceriksiz bir hükümet” olarak nitelendirdi.

Ombudsmanlık, insan haklarını savunan bir devlet kurumu ve farklı siyasi partilerin yanı sıra insan hakları grupları ve iş derneklerinin temsilcilerinin hepsi vardı. Bay Castillo’ya tedbiri yürürlükten kaldırması çağrısında bulundu. Salı öğleden sonra, en az yüzlerce gösterici sokağa çıkma yasağına karşı gelerek protesto etmek ve Bay Castillo’nun istifasını istemek için şehir merkezinde toplandı.

Başlangıçta Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanan akaryakıt ve gübre fiyatlarına karşı gösteriler Pazartesi günü ikinci haftasına girdi ve birkaç bölgede en az dört kişinin ölümüyle sonuçlanan tam teşekküllü hükümet karşıtı protestolara dönüştü. huzursuzluğa.

Son günlerde şiddetin çoğu başkentin dışında gerçekleşirken, Bay Castillo’nun kabinesinden bir bakan Salı günü yaptığı açıklamada, Lima’da sokağa çıkma yasağı uygulama kararının aşırı sağdan gelen bilgilere dayandığını söyledi. Milletvekili Jorge Montoya, sadece bir hafta önce cumhurbaşkanını görevden almak için ikinci bir başarısız girişimi destekleyen eski bir deniz subayı.

Bay Montoya Salı günü gazetecilere verdiği demeçte, insanların Lima’yı yağmalamak için “tepelerden inmeyi” planladıklarını belirten istihbarattan haberdar olduğunu söyledi ve başkentte Perulular hakkında ırkçı kinayeler oynayan bir komplo teorisini tekrarladı. And Dağları’ndan.

Başkent sakinleri Salı günü öğle saatlerinde tedbiri protesto etmek için tencere ve tavalara vurdu. Yerel haber istasyonlarında yayınlanan görüntülere göre, başkent sokakları gün boyunca çoğunlukla boştu, çünkü toplu ulaşım durduruldu, okullar kapatıldı ve polis geçişi kısıtlamak için kontrol noktaları kurdu.

Lima’da kapıcı olan 27 yaşındaki Juan Lopez, Salı sabahına kadar sokağa çıkma yasağından haberdar olmadı. “Her şey ıssızdı,” dedi.

Bay Lopez, Bay Castillo’ya atıfta bulunarak “Çok söz verdi ama hiçbir şey yapmadı” dedi. Olağanüstü halin bir “provokasyon” gibi göründüğünü de sözlerine ekledi. “İnsanlar ayağa kalkacak.”

Bay. 2017’de okulları kapatan bir öğretmen grevine iki aydan fazla bir süre liderlik eden bir çiftçi ve eski sendika aktivisti Castillo, Alberto Fujimori’nin eski diktatörün orduya emir vermesinin 30. yıldönümünde konuta kararnameyi duyurdu. Otoriter yönetiminin başlangıcını işaretleyerek Kongre ve mahkemelerin kontrolünü ele geçirmek.

Bay Fujimori gibi, Bay Castillo da popülist bir platformda demokratik olarak seçildi ve yıllarca süren ekonomik ve siyasi krizlerin ardından yükselen düzen karşıtı duyguların harekete geçmesiyle harekete geçti. Geçen yılki seçimde Sayın Fujimori’nin siyasetin seçkinesini somutlaştırmaya gelen kızını kıl payı dövdü.

Görevdeki ilk sekiz ayında, Bay Castillo, siyasi sermayeyi yaktı ve soldan sağa zikzak çizerek, skandaldan skandala tökezleyerek ve bir dizi tartışmalı atama yaparken, siyasi sermayeyi yaktı ve onay notunu düşürdü. anlamlı reformlar önermemek.

Şimdiye kadar iki görevden alma girişiminden kurtuldu ve analistlerin söylediğine göre artan yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya.

Ülkenin kanlı iç çatışması sırasında Lima’da yaşayan insan hakları avukatı Jo-Marie Burt, “Bu tür yetersizlik ve etkisizlik devam ettikçe, otoriter cazibe büyüyor ve bence bunun nereden geldiğini düşünüyorum” dedi. 1980’lerde, hükümet solcu isyanları bastırırken gece sokağa çıkma yasakları rutin hale geldiğinde. Bayan Burt,

Şiddetin en kötü olduğu dönemlerde bile Peru’nun 24 saatlik sokağa çıkma yasağı uygulamadığını söyledi.

Protestoları birkaç gün görmezden geldikten sonra, Bay Castillo, liderlerini kargaşa çıkarmak için para almakla suçladı ve göstericileri çileden çıkardı. Başbakanı, balık daha pahalı olmasına rağmen, artık tavuk alamıyorlarsa insanlara balık yemelerini söyledi ve adalet bakanı protestolarla bağlantılı dört ölümü en aza indirdi.