0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener, Antalya Endüstrici ve İş İnsanları Derneği’nin (Ansiad) iftar yemeğine katıldı. İftar programında GÜZEL Parti Antalya milletvekilleri Hasan Subaşı, Feridun Bahşi, Antalya Büyükşehir Belediye Lideri Muhittin Böcek, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Lideri Davut Çetin, Antalya Ticaret Borsası Lideri Ali Çandır, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Lideri Adlıhan Dere, ANSİAD Lideri Akın Akay Akıncı, ilçe belediye liderleri, çok sayıda sivil toplum örgütü yöneticisi ve iş dünyasından çok sayıda isim yer aldı.

TEK PARTİ PERİYODUNA BENZETTİ

Antalyalı iş dünyasına seslenen Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ‘ucube sistem’ olarak nitelendirerek, “Burada bahsettiğimiz şey beşerler değildir, bugün bizi yöneten insanların uygunluğu, berbatlığı de değildir. Burada bahsettiğimiz bir sistemdir. Dünyanın bireyin kalkınmasına, özgürlüğüne odaklandığı bir devirde siz bütün yetkileri tek bir beşere verirseniz o insanın yeterli yahut yanlış insan olmasının hiçbir manası yoktur. Yeni sistem içinde Allah çok büyük, 1947 yılında Demokrat Parti bir Hürriyet Misakı yayınlar. CHP’li arkadaşlarımızın buna bilhassa dikkat etmesini istiyorum, yıllarca İsmet İnönü üzerinden gagalandınız ve bugün, yıllar ve tek parti sistemi üzerinden sizi gagalayanlar, oysaki hasreti hem de 21’inci yüzyılda tek partiymiş” dedi.

TEK PARTİLİ DEVİRDEN ÇIKIŞ SÜRECİNİ ANLATTI

1947’de Celal Bayar ve arkadaşlarının Hürriyet Misakı yayınladığını aktaran Akşener, o devri şöyle anlattı:

“Seçim olmuştur ve o seçim de tek parti sistemine uygun bir seçimdir. Bir kongre yaparlar ve Hürriyet Misakı yayınlanır. Merhum İnönü cumhurbaşkanı, başbakan öteki bir kişi ancak bütün yetkiler cumhurbaşkanındadır ve üstüne üstlük CHP’nin genel lideridir. Hey gidi günler hey. O gün dünyada emsal idare anlayışları vardır. Yani demokrasinin yeni konuşulduğu yıllar. O Hürriyet Misakı üzerine İsmet İnönü, Celal Bayar’la buluşur. ve der ki, ‘Dediğinizde haklısınız.’ Onlar ne ister, cumhurbaşkanı yalnızca cumhurbaşkanı kalsın, CHP’nin genel lideri diğer birisi olsun, başbakan da CHP’nin genel lideri olabilsin. Yani cumhurbaşkanıyla siyaset, parti ayrılsın. Bunun için anayasa değişikliğine muhtaçlık vardır ve bunun çok uzun süreceğini düşünen merhum İnönü der ki, ‘Zaten silah arkadaşıyız Celal Bayar’la. Celal beyefendi el ele verelim ve bizim CHP’nin tüzüğünü değiştirelim, daha kolay ve süratli sonuç alır bir durum.’ ve CHP’nin tüzüğü değişir ve sonuçta merhum İnönü yalnızca cumhurbaşkanı olur, daha sertlikten uzak, demokrasiye adım atabilecek bir başbakan atanır ve ondan sonra sistem yürür ve çok partili sisteme hakikaten geçilir.”

“2022’DE, TA O YILLARA DÖNMESİNİ SİMGELİYOR”

Ortadan yıllar geçtiğini lisana getiren Akşener, şöyle devam etti:

“Yıllar uzunluğu tek parti sisteminin eleştirildiği bir lisanın yerini 2017’de kabul edilen ve 2018’de hayata geçirilen legal tek parti, tek adam rejimini ortaya koyan bu ucube sistem hayatımıza girer. Yıl 2022 ve biz tek bir kişinin tüm imzalarıyla, tek imzasıyla yönetilen bir Türkiye haline gelmişizdir. Biz partili cumhurbaşkanının sistemi içinde debeleniyoruz. Münasebetiyle tek bir maksadımız olmalı, insanların özne olduğu, yöneticilerin özne olduğu bir sistemden bahsetmiyorum. Bu ne de Türkiye’yi bir ileri evreye taşıyabilecek bir vizyona sahiptir. Partili cumhurbaşkanı denilen sistem 1946’lı yılları, yani yazgı, 4 yıl evvel hakaret ede ede, gagalaya gagalaya gelenlerin 2022’de, ta o yıllara dönmesini simgeliyor partili cumhurbaşkanlığı sistemi.”

“BİR YIL SONRA ÇOK KIYMETLİ KARAR VERECEKSİNİZ”

Birinci önceliklerinin istibdat rejiminden kurtulmak olduğunu lisana getiren Akşener, “Dolayısıyla ister 2022’nin Kasım’ında, ister 2023’ün Haziran’ında olsun bir yıl sonra çok kıymetli bir karar vereceksiniz. ya bu ucube sistemin devamı, dünyadan kopmuş, komşularının tümüyle hengameli, durup dururken 5 milyon mülteciyi ülkemize getirmiş ve onlara dair hiçbir fikri olmayan, Türkiye’deki insanların zenginleşmesine, iş bulmasına değil, fakirliğin yönetildiği bir Türkiye’yi talep eden, bundan çok şad olan bu ucube sistemle ya devam edilecek ya da bu sistemi bizlerin, sizlerin oylarıyla değiştireceğiz. Ben bu değişikliğin olacağına kalpten inanıyorum” diye konuştu.

BABACAN AÇIKLAMALARI HAKKINDA KONUŞTU

Toplantının soru karşılık kısmında Deva Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın son periyotta yaptığı açıklamalarla ilgili soru üzerine Akşener, şöyle konuştu:

“İki kanun var, birincisi 2017’de referandumla bir arada ortaya çıkan bir seçim sistemi, yani kabul edilen partili cumhurbaşkanlığı sisteminden bir kanun var. Orada ittifaklar var. İttifakın içinde partiler var, ister kendi logosuyla giriyor, ister bir öbür partinin listesinden giriyor. Onu somutlaştırayım. Saadet Partisi hem logosuyla girdi, hem de CHP listesinde. DP bizim listemizden girdi, logosuyla girmedi. Biz görünürde orada 3 parti logosuyla, o bizim Millet İttifakı’nın sistemi içinde 24 Haziran’da seçime gittik. MHP ve Cumhur İttifakı ise AK Parti başka farklı girdi. BBP de AK Parti’nin listesinden girdi. Burada şöyle bir durum vardı, seçim sonrasında örnek vereyim nasıl olduğunu. Artık oylar birbirine eklendi, örneğin bizim partimiz, SP ve CHP’nin oylarının eklenmesiyle 4 ekstra milletvekili kazandık. Buna karşılık SP ve bizim oylarımızın yetmeyip CHP’nin biraz daha farklı oy aldığı yerlerde birleştirilen bu oy ölçüleri 21 milletvekilini CHP’ye ekstra kattı. Yani 21 artı 4, 25 vekil meclise fazladan getirdi. Bu değiştirilmeden evvelki seçim kanunuyla ilgili pratik. Bu ortada yeni bir yasa geçti, kimsenin kimseye oyunun yararı yok. ya tek listeden gireceksiniz, partiler birbirinin listesinden girecek, ya da farklı ayrı girecek. Başka farklı girdiği vakit Millet İttifakı’nın içinde de olsa yahut Cumhur İttifakı’nın içinde de olsa oylarınız kendi sayılacak. Hasebiyle kasımda seçime gidilirse eski seçim kanunuyla gidilecek, onun için bu pilav çok su kaldırır. Buna karşılık haziranda seçime gidilirse yeni geçen seçim kanunu geçer.

“YÜZDE 3 ORANINDA OY ALDIĞINIZ VAKİT DEVLET YARDIMI GELECEK”

Sayın Babacan’ın sonraki açıklamalarına baktığımız vakit partisinin kendi logosuyla seçime girmesi demek, bir de bu ortada yüzde 3’e indi. Yüzde 3 oranında oy aldığınız vakit devlet yardımı gelecek. Devlet yardımını alabilmek içinde logonuzla seçime girmek durumundasınız, yüzde 3 civarında oy aldığınızda size devlet yardım yapıyor. Bu çerçeve içerisinde kendisiyle görüşmedim.

“İTTİFAKIN DIŞINA ÇIKAN BİR DURUMU YOK”

Nedir ne değildir bu manada bilmiyorum lakin bu seçim maddesine dair yapılmış bir açıklama diye düşünüyorum. Sonra yaptığı açıklamalarda da Millet İttifakı’nın dışına çıkan bir durumu yok. Parlamenter sistem artı cumhurbaşkanı adaylığı konusunda rastgele bir farklılık yok. Bildiğim budur, bunu anlattım.”

ALİ BABACAN NE DEMİŞTİ?

6’lı masada bulunan DEVA Partisi başkanı Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde, “Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi ismiyle, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır” demişti.