0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Fransa‘da resmi olmayan sonuçlara nazaran cumhurbaşkanlığı seçimin galibi oyların yüzde 58,20’sini alan mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu. Macron, seçim galibiyetinin akabinde başşehir Paris’te bulunan dünyaca ünlü Eyfel Kulesi’nin önündeki Champ-de-Mars Meydanı’nda zafer konuşması yaptı.

“YURTTAŞLAR BANA GÜVENMEYİ SEÇTİ”

Macron, “5 yıllık dönüşümden, memnun ve sıkıntı vakitlerden, istisnai krizlerden de sonra, 24 Nisan 2022’nin bu gününde, çoğumuz önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkemize başkanlık etmem için bana güvenmeyi seçti. Fransızların itimadına sahip olduğum için memnunum, bunun ne gerektirdiğini biliyorum” dedi.

“TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Macron “Akademik, kültürel ve teşebbüsçü güçlerimizi özgürleştirmek için çalışmaya, üretmeye dayalı hümanist, cumhuriyetçi, toplumsal, ekolojik bir proje seçtiniz” sözlerini kullandı. Çok sağın hükümete gelmemesi için kendisine oy verenlere teşekkür eden Macron, “Birçok yurttaşımın beni desteklemek için değil, çok sağı engellemek için bana oy verdiğini biliyorum, onlara teşekkür ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci çeşidinde kendisine oy vermemeyi seçenlere ve çekimser kalanlara seslenen Macron, “Sessizlikleri, bizim de karşılık vermemiz gereken bir seçimi reddetme manasına geliyordu” dedi.

“TÜM TARAFLARIN BAŞKANIYIM”

Çok sağcı Ulusal Cephe parti önderi Marine Le Pen’e oy verenler hakkında açıklama yapan Macron, “Şu andan itibaren, artık bir tarafın adayı değil, tüm tarafların başkanıyım” sözlerini kullanarak, “Biliyorum ki bugün çok sağı seçen birçok yurttaşımız ve bu projeyi seçmelerine neden olan öfke ve uyuşmazlıkların da bir yanıt bulması gerekiyor. Bu benim sorumluluğum” dedi.

ÇOK SAĞ OY ORANI EN YÜKSEK DÜZEYDE

İpsos anket şirketine nazaran, ikinci cinste çekimserlik oranı yüzde 28 olarak 2017 seçimlerine nazaran 2,5 puan arttı. Çok sağcı aday Marine Le Pen ise cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tipinde oyların yüzde 41,80’ini aldı. Anketlere nazaran çok sağ, 13 milyondan fazla oy alarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Fransız tarihinin en yüksek düzeyine ulaştı.