ALİ GÜLTİKEN – G.SARAY’A ACI DERS

Süper Lig’de gücü sonlu olan grupların en büyük motivasyonu maçı gol yemeden uzatmak olur. Bunun için maçın inşasını ağır bir savunma üzerine kurarlar.

Giresunspor beklendiği üzere bu halde bir strateji ile maça başladı, Galatasaray’ın oyun temposu da buna yardımcı oldu. Bilhassa Galatasaray’ın yaratıcı oyuncuları Kerem ve Yunus’un tüm maç boyunca etkisizlikleri de kadronun genel oyun temposunu düşürdü.

Oyunun bu türlü sıkıştığı durumlarda beklerin yahut orta alanın hamle katkısını istersiniz lakin bu taraftan da Galatasaray’a beklenen katkı gelmedi.

Buna bir de Seferovic’in savunmanın baskısından kurtulamayışı ve hareketsizliği eklenince Galatasaray topa sahip olan lakin tempoya sahip olamayan bir oyunun içinde sallanmaya başladı.

Abdülkerim’in savunmada yaptığı kişisel kusur da işin tuzu biberi oldu.

Galatasaray’ın takım zenginliği var. Lakin 11’de başlayanlar da sonradan girenler de sarı-kırmızılı taraftarın coşkusuna oyun olarak karşılık veremedi.

Giresunspor, bu muvaffakiyetinden ötürü elbette takdiri hak ediyor. Kolay değil, maçın tamamına yakın bir kısmını sabırlı bir formda savunmada geçirdiler.

Ama gördük ki maçı kazanma azimlerini hiç kaybetmediler. Sabırla bekledikleri yanılgıyı da affetmediler. Bunlar acı dersler fakat futbolun lisanı de bu.

BÜLENT TİMURLENK – SANTRAFOR NE YAPSIN!

İlk yarı bittiğinde G.Saray’ın 6 hamle teşebbüsü, çerçeveyi bulan bir top, bir de Oliveira’nın direkte patlayan frikiği vardı.

45 bin taraftar önünde yeni transferler ve Antalya galibiyetinin moraliyle süratli başlamaları bekleniyordu elbette. Fakat bunu yalnızca 10 dakika başarabildiler. Orta saha ikilisini yenileyen Galatasaray’da sorun neydi?

Sezon geneli için yerli kontenjanında alanda olan Kerem ve Yunus’un vasatın altına düşme lüksleri yok. Dün ikisi de kanatta top almak yerine sağ iç ve sol içte birebir Seferovic üzere kaleye sırtı dönük oynadılar.

Giresun ortayı kalabalık tutup merkezde bu adamlara sağlam basınca Galatasaray kilitlendi.

Opsiyon neydi pekala? İki bekin, kanat oyuncularının boşalttığı alanlara girip isabetli orta yapabilmeleri… Boey ve Van Aanholt bunu da başaramadı.

Okan Buruk ikinci yarının başında çift santrfora döndüğünde beklenti bu adamların havadan, yerden beslenmesiydi. Ancak kanat dörtlüsü o kadar berbattı ki iki santrforlu oyun da deva olamadı.

Torreira da Mertens de hakikat ve büyük transferler. Lakin dün Kerem ve Yunus’la birlikte alandaki üçüncü yerli Abdülkerim de kişisel yanlışla Giresunspor’a golü ikram edince kalan dakikalar, Nef Stadı’na 4-5 gol beklentisiyle gelen Galatasaray taraftarının ıslıklarıyla panik oyunu getirdi.

Her hezimetten ders çıkarılır. Lakin Kerem ve Yunus geçen sezonki performanslarının çeyreğini veremezlerse santrforunuz şapkadan tavşan mı çıkaracak?

LEVENT TÜZEMEN – OYUN SİSTEMİ YOK

Galatasaray çok yavaş oynuyor. Kanatlardan süratli atak yapamıyor, iki bek Aanholt ile Boey tesirli orta atamıyor. Seferovic de gol yollarında yalnız kalıyor. Oliveira’yı çok övdük lakin Galatasaray’ın temposunu düşürüyor.

Eğer Galatasaray, kanatlara Rodrigues, eski Bruma, Onyekuru üzere dribbling yapabilen, geniş alanda tesirli olan, dar alanda çalım atabilen kanat oyuncuları almaz ve yalnızca Yunus-Kerem ikilisine kalırsa atakta çok zorlanır.

Giresunspor, o denli kapalı bir savunma yaptı ki Kerem ile Yunus da bu savunmayı geçebilecek beceriyi gösteremedi.

Ayrıca Okan hoca, kenarda maçı tek başına yönetmeli. Yardımcısı İrfan Saraloğlu rol çalmamalı. Zira oyuncu kulübeye bakınca iki başlı bir idare görüyor. Okan hoca beden lisanıyla bir şeyler anlatıyor.

Yardımcısı da kendine nazaran bir beden lisanı kullanıyor. Bu durum otorite zafiyeti yaratır ve futbolcu da bunu kullanır. Mertens ve Torreira kadroya yerleştiğinde Galatasaray daha istikrarlı bir oyun oynar.

Giresunspor, Abdülkerim’in yanılgılı pasından golü buldu lakin defansif manada âlâ gayret ettiler ve ayaklarındaki topları isabetli pas oynama tarafında kullanmaya çalıştılar.

Galatasaray’ın muhakkak bir oyun sistemi olmadığını net görüyoruz. Okan hoca, bu zafiyeti çabuk gidermeli, oyunun işverenini belirlemeli, şayet yoksa alınması için idareye başvurmalı.

Bana nazaran G.Saray 10 numara üzere bir oyuncuyu arıyor. Marifetli, ayakları kaliteli bir futbolcu, Seferovic’in golcülüğünü çoğaltır, Mertens’in daha tesirli oynamasını sağlar.

Yani G.Saray’ın 3 ana yere gereksinimi var. 1-Kanat oyuncusu kural, 2-10 numara bir oyun önderi kaide. 3-Nelsson gidecekse çabuk bir stoper alınmalı.