Buram buram tarih kokan coğrafyasıyla geçmişten günümüze adeta kapalı bir cevher olan ülkemizde en dikkat çeken yerlerin başında antik kentler geliyor. Yüzyıllar öncesinde yaşamış insanların hayatlarına konuk olma imkanı tanıyan bu antik kentler kesinlikle herkesin görmesi gereken eşsiz yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Pekala Türkiye’deki antik kentler nerede? Türkiye’deki antik kentlerin ismi nedir? İşte ayrıntılar…

Yüzyıllardır pek çok medeniyetin yuvası pozisyonunda olan Türkiye, göz kamaştıran tarihi ve varlıklı kültürüyle adeta bir hazine niteliğinde. Her köşesinde tarihin tozlu sayfalarından izlere rastlayabileceğiniz bu eşsiz topraklarda kendinizi bir açık hava müzesinde üzere hissetmeniz mümkün. Bilhassa kimi yerler var ki görkemli yapılarıyla görenleri kendine hayran bırakacak bir kültürel birikimi gözler önüne seriyor. Şayet deniz, kum ve güneş üçlüsü yerine daha farklı bir tatil yapmak istiyorsanız Türkiye’de yer alan Antik Kentlere yanlışsız rotanızı çevirebilirsiniz. Gelin, Türkiye’nin değer biçilemez antik kentlerini adım adım keşfedelim.

• EFES ANTİK KENTİ

İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan Efes Antik Kenti, etkileyici atmosferiyle antik periyodun en kıymetli merkezlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. M.Ö. 6000 yıllarından Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı periyotlarına kadar esaslı bir tarihle ön plana çıkan bu antik kent, dünyanın 7 mükemmelinden biri olan Artemis Tapınağına da konut sahipliği yapmaktadır. 

Erken Hristiyanlık Devri’ne şahitlik eden eşsiz yapıtları ve Beylikler Devri’nde inşa edilen İslam yapılarıyla adeta bir dinlerin buluşma noktası haline gelen Efes’e adım attığınız andan itibaren resmen görsel bir şölene merhaba diyeceksiniz. 

• DARA ANTİK KENTİ 

‘Doğu’nun Efes’i olarak anılan Dara Antik Kenti, Mardin’in 30 kilometre güneydoğusunda yer alan Oğuz Köyünde bulunmaktadır. 507 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu hududunu Sasaniler’e karşı korumak için inşa edilen bu antik kent, İpek Yolu üzerinde konumlandırıldığı için geçmiş devirlerde ticari açıdan kilit bir rol üstlenmiştir. 

Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana hakimiyet kuran Dara Antik Kentinin içerisindeki kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları hala daha ziyaretçiler tarafından rahatlıkla görülebilmektedir. 

• ZEUGMA ANTİK KENTİ

MÖ 300 civarında Büyük İskender’in generallerinden Selevkos I Nikator tarafından kurulan Zeugma Antik Kenti, Gaziantep’te yer alan Nizip ilçesinin 10 kilometre doğusunda doruklar üzerine heyetidir. MÖ 31’den itibaren Roma’ya bağlanan antik kent, “geçit-köprü” manasını taşıyan Zeugma ismini taşımaktadır. 

Roma devrini yansıtan çok sayıda mozaikle tam manasıyla bir “mozaik kenti” olan Zeugma, bilhassa Çingene Kızı mozaiği ile dünya çapında büyük bir ün kazanmıştır. 

• TRUVA ANTİK KENTİ 

Tarih boyunca büyük savaşlar görmüş ve farklı medeniyetlere konut sahipliği yapmış olan Çanakkale’yi özel kılan şeylerden biri de Troya Antik Kenti. Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak da bilinen bu eşsiz kent UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde bulunmaktadır. 1870’lerde Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından yapılan kazılarla keşfedilen antik kent, kesinlikle görülmesi gereken varlıklı bir mirasa kucak açıyor.

• ALACAHÖYÜK

Çorum’un Alaca ilçesindeki Alacahöyük Beldesi’nde yer alan Alacahöyük, Hititler’in değerli bir kültür ve sanat merkezi olarak tarihe ışık tutuyor. 4 farklı uygarlık katmanının izlerini taşıyan bu eşsiz yer Anadolu’nun en pahalı hazinelerinden biri olarak görülmektedir. 4 katmanlı kent olarak da isimlendirilen Alacahöyük Antik Kenti’nde en eski katman 4. kent katıdır. Geç Kalkolitik Çağ’a dayanan bu yer, kurulan birinci uygarlığa ilişkin ayrıntıları kapsıyor.  

İlk olarak 1835 yılında W. G. Hemilton tarafından keşfedilen Alacahöyük, farklı vakitlerde farklı uygarlıklara mesken sahipliği yaptığı için hayli özel bir yerdir. 

• ASSOS ANTİK KENTİ

Çanakkale’nin Behramkale Köyü’nde yer alan Assos Antik Kenti, M.Ö. 6’ıncı yüzyıla kadar uzanan esaslı tarihiyle dünyanın en kıymetli antik kentlerinden biri olarak görülmektedir. Sönmüş bir volkanik zirve üzerinde yer alan antik kent, andezit kayalıkları ortasına, denizden 236 metre yüksekliğe kurulmuştur. 

Antik kenti özel kılan şeylerden biri de elbette en yüksek noktada bulunan Athena Tapınağı’dır. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin uğrak noktalarından biri haline gelen bu eşsiz yer Anadolu’da yapılan birinci ve tek dor sistemindeki tapınaktır.