REHA KAPSAL – YETERLİ YOLDALAR
Birinci devre Hatayspor yüzde 65 topla oynadı, Trabzonspor ise yüzde 35’le… Lakin maalesef ülkemizde yanlış bir algı var.

Topla oynayan grubun uygun oynayıp maçı domine ettiği düşünülür. Aslında nerede, ne vakit, nasıl topla oynadığın ve rakip ceza alanı içinde ne kadar üretken olduğun kıymetli… Gerçekten Trabzonspor 9 şut atarken Hatayspor 2 şut attı. Hatayspor’un bir tane estetik vuruşu var.

Ev sahibinin Cornelius, Bakasetas, Trezeguet’le 3 tane kaçırdığı net durum ve ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golü vardı. Zati çıkan takım topa sahip olacak, oyun temposunu belirleyecek ve rakibe baskı yapacak oyunculardan şurası değildi.

Orta alanda iki 6 numara Siopis ve Doğucan defansif manada güç yaratsa da ofansif hünerleri yüksek olmayan oyuncular… Bu iki oyuncu ne rakip ceza alanı içine girdi ne de hamle bölgesine top atabildi. Bakasetas’ın formsuzluğu da buna eklenince orta saha kurgusunda ıstırap yaşadılar.

Visca-Kouassi ve gerisinden Doğucan-Abdülkadir değişikliğiyle Trabzonspor daha fazla birebirde adam eksilten oyuncu profiline sahip oldu. Bunun da tesirini ikinci devre gördü. Son 3 maçta da gol yememesi bordo-mavili grup ismine artıydı. Üstün Kupa’yı alıp ligde de 2 maçı galip bitiren Trabzonspor’un bundan sonraki tek fikri Kopenhag maçı olacaktır.

Eğer kişisel oyuncular kendi potansiyellerini alana geçirirlerse çok yeterli bir skorla birinci maçtan ayrılacaklarını düşünüyorum.

ZEKİ UZUNDURUKAN – OYUN BAŞKANI ŞART!
Edin Visca’nın kolunun kırıldığı durumu görünce; çok üzüldüm, kendi kolum kırılmış üzere derin bir acı hissettim. (İki kere kolu kırılmış biri olarak, o acının ne demek olduğunu düzgün bilirim…)

Allah hiçbir futbolcuya böylesine büyük sakatlıklar yaşatmasın! Trabzonspor, en büyük hamle silahlarından birini kaybetti. Çok geçmiş olsun Visca. Marek Hamsik yok, joker Dorukhan hasta, yok. Cornelius sakat sakat oynuyor. Rakip Hatayspor’un sert futboluna hakem Abdülkadir Bitigen, ziyadesiyle prim tanıyınca seyir zevki olmayan bir maç ortaya çıktı. Erce Kardeşler kalesinde devleşti.

Abdülkadir Ömür, klasına yakışır bir gol attı. Hamsik yokken, bordo-mavililerin orta alanı sıradanlaşıyor. Maçı tribünden izleyen Enis Bardhi, ilaç üzere gelecek Trabzonspor’un bundan sonraki futboluna. Geçen hafta İstanbulspor maçından sonra da söyledim, yineliyorum bu futbol Kopenhag maçına yetmez. Trezeguet, yeterli niyetli lakin oyuna çok fazla bir katkısı yok. Final paslarını ya denetimsiz yapıyor ya da seçimleri yanılgılı oluyor. Cornelius’a yakın bir atakçı tehlike hunisinin içine girmediği için Danimarkalı santrfor, rakip stoperlerin markajından kurtulamıyor.

Dün Visca’nın dramatik sakatlığı tribünlerdeki taraftarların da moralini bozdu. Tribünlerdeki taraftarlar, bordo-mavili futbolcuları ateşleyecek katkıyı veremedi. Bütün bu aksiliklere karşın kazandı Trabzonspor! Geçen yıl kadrosu şampiyon yapan futbolcuların başında gelen Nwakaeme artık yok. Visca da en az 2 ay yok. Abdullah Avcı, bu şiddetli süreçte bir oyun önderi belirlemeli. Ekibin moralini yüksek tutmalı.

Kopenhag maçları, şampiyonluk kadar kıymetli. Trabzonspor; Uğurcan’ı, Abdulkadir Ömür’ü, Cornelius’u, Dorukhan’ı, Vitor Hugo’yu adeta pamuklara sarmalı. Zira ne varsa bu oyuncularda var…

YUNUS EMRE SEL – KAZANMA KÜLTÜRÜ
Birinci haftayı bay geçen, hazırlık maçları performansı da çok iç açıcı olmayan Hatayspor adeta bir kapalı kutu olarak çıktı Trabzonspor karşısına. Harika Kupa zaferi sonrası bir de İstanbulspor maçında alınan galibiyet ise konut sahibi grubun motivasyonunu yüksekti.

Trabzonsporlu taraftarlara çok uzun vakittir hasret kaldıkları Abdullah Ercan stilinde bir sol bek izlenimi veren manzarasıyla Eren Elmalı, sol kanadı arı üzere işledi.
Futbolda klasik tabirdir bir bekin önceliği savunmadır diye lakin Eren hem savunma hem ataktaki manzarası ile yapılan yatırımın karşılığını kısa müddette verdi.

Bir asisti ofsayt gerekçesiyle verilmedi, başkasında ise Abdülkadir Ömür’e, kendi özüne dönüşüne bir adım daha atarcasına olağanüstü bir gol attırdı.
Marek Hamsik’in sakatlanmasından sonra bilhassa orta alanda topa hakim olma ve top yapma noktalarında önemli problemler yaşayan Trabzonspor’un bu badiresi yeniden nüksetti.

Maçın birinci yarısında 5, ikinci yarıda ise 3 konumu kolay kolay harcamak ilerleyen haftalar için dertli süreçlere sebebiyet verebilir.
Lakin tekrar de 90 dakika sonunda kazanma kültürünü sürdüren, zorlansa bile üç puanın bazen istediklerini yapmaktan daha kıymetli olduğunu gösteren bir grup vardı alanda.Visca çok kıymetli bir oyuncu, yaşadığı sakatlık onun ehemmiyet derecesiyle yanlışsız orantılı. Sıkışık bir takvime girecek Trabzonspor’da bütün gözler onun bir an önce dönüşünü bekleyecek. O yokken tahlil arayışları ise transferle mi yoksa grup içi arayışla mı olacak vakit gösterecek. Geçmiş olsun Visca.