DOLAR 14,6049 0.06%
EURO 15,9771 0.33%
ALTIN 926,10-0,22
BITCOIN 6022003,23%
Kayseri

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Merkez Bankası, PPK toplantı özetini yayımladı

Merkez Bankası, PPK toplantı özetini yayımladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) özet metninde “Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır” denildi.

ABONE OL
Şubat 25, 2022 08:30
Merkez Bankası, PPK toplantı özetini yayımladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merkez Bankası, PPK toplantı özetini yayımladı. Özette enflasyon gelişmeleriyle ilgili şu ifadeler yer aldı:

“Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 11,10 oranında artmış, yıllık enflasyon 12,61 puan yükselişle yüzde 48,69 olmuştur. Ocak ayında döviz kurunda daha istikrarlı bir seyir izlenirken, uluslararası emtia fiyatlarında yüksek artışlar görülmüş, enerji grubu bu bağlamda öne çıkmıştır. Gıda grubunda eder artışları genele yayılırken, son dönemde daha ılımlı seyreden taze meyve ve sebze fiyatları ocak ayında olumsuz ayrışmıştır. Uluslararası emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ve tedarik sorunlarına bağlı olarak müstahsil fiyatları yıllık enflasyonu kayda paha bir şekilde yükseltmiştir. Bu manzara altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonlarındaki ve yakın devre ana eğilimlerindeki yükseliş ocak ayında sürmüştür.

Gıda ve alkolsüz meşrubat fiyatları ocak ayında yüzde 10,90 oranında artmış, küme yıllık enflasyonu 11,81 puan yükselerek yüzde 55,61 olmuştur. Taze meyve ve sebze grubunun etkisiyle işlenmemiş gıda alt grubunda yıllık enflasyon 15,15 puan artışla yüzde 54,98 seviyesine yükselirken, işlenmiş gıda yıllık enflasyonu 8,63 puan artışla yüzde 56,20 seviyesine ulaşmıştır. Taze meyve ve sebze alt grubunda fiyatlar ocak ayında yüzde 20,82 ile mevsimsel ortalamalarının üzerinde yükselmiştir. Diğer işlenmemiş gıda alt grubunda süt ve bakliyat kalemleri, işlenmiş gıda grubunda ise tahıl ürünleri, peynir ve öbür süt ürünleri ile katı-sıvı yağlar kalemleri eder artışlarıyla öne çıkmıştır. Temel gıda kalemlerinde KDV oranının yüzde 8’den 1’e indirilmesi ay ortasında gerçekleştiği için indirimin olumlu etkisi tüketici eder endeksine şubat ve mart aylarında yansıyacaktır.

Enerji fiyatları ocak ayında yüzde 27,41 oranında artarken, küme yıllık enflasyonu 33,45 puan yükselişle yüzde 76,38 olmuştur. Bu gelişmede uluslararası enerji emtia fiyatları ile yönetilen ve yönlendirilen kalemlerdeki gelişmeler öne çıkmıştır. Uluslararası ham petrol fiyatlarındaki yükseliş ve ÖTV miktarlarının artırılması sonucu akaryakıt fiyatlarında yüzde 23,35 oranında artış olmuştur. Ocak ayında mesken elektrik ve tabii gaz tarifelerinde yüzde 69,96 ve yüzde 21,35 oranlarında, şebeke suyu fiyatlarında yüzde 11,87 oranında artış gözlenmiştir. Tüpgaz fiyatları ise yüzde 11,28 oranında yükselmiştir. Bu dönemde tüketici fiyatları üzerinde başta elektrik olmak üzere enerji maliyetlerindeki artışların ikincil etkilerinin de izlendiği değerlendirilmektedir. Şubat ayında akaryakıt fiyatlarındaki artışlar devam ederken, mesken elektrik tariflerine getirilen kademelendirmenin yapısındaki değişiklik ve şebeke suyunda yapılan indirimler yakın devre için enerji fiyatlarını olumlu yönde etkileyecektir.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu ocak ayında 7,94 puanlık artışla yüzde 48,49 seviyesine ulaşmıştır. Dayanıklı mal fiyatları bu dönemde yüzde 6,43 oranında yükselmiş, küme yıllık enflasyonu 7,31 puan artışla yüzde 56,24 olmuştur. Beyaz eşya ve mobilya kalemleri yüksek eder artışlarıyla öne çıkarken, matrah düzenlemesinin katkısıyla araba fiyatları daha sınırlı artış sergilemiştir. Diğer temel mallarda genele yayılan eder artışları izlenirken, yıllık enflasyon yüzde 51,23 seviyesine yükselmiştir. Giyim ve pabuç alt grubunda sezon indirimlerinin bu yıl oldukça sınırlı gerçekleşmesiyle yıllık enflasyon kademeli artış eğilimini sürdürmüştür.

Hizmet fiyatları ocak ayında yüzde 7,89 oranında yükselmiş, küme yıllık enflasyonu 7,23 puan artışla yüzde 29,56 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyondaki yükseliş küme geneline yayılırken, kira ve haberleşme dışındaki alt gruplarda artış daha belirgin olmuştur. Ocak ayında yönetilen/yönlendirilen ve zamana bağlı fiyatlama davranışı sergileyen kalemler öne çıkmıştır. Lokanta-otel alt grubunda fiyatlar yüzde 8,45 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 50,40 seviyesine ulaşmıştır. Bu dönemde öne çıkan bir öbür küme olan ulaştırma hizmetlerinde ise fiyatlar yüzde 16,88 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon yüzde 39,31 olmuştur.

Son devre akaryakıt eder gelişmeleri ve enflasyonda oluşan yüksek seviyeleri takiben yönetilen belde içi ulaşım ve demiryoluyla yolcu taşımacılığı fiyatlarının yanı dizi kargo ve karayolu-havayolu yolcu taşımacılığı ücretlerinde belirgin artışlar gerçekleşmiştir. Diğer hizmetler içinde, geçmişe dönük fiyatlama davranışı sergileme eğilimi yüksek olan sıhhat hizmetleriyle beraber bakım ve onarım, eğlence ve kültür ile sigorta hizmetleri fiyatları yukarıya çeken öbür kalemler olmuştur. Mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler kira alt grubunda yükseliş eğiliminin hızlandığına işaret etmiştir.

Alkollü içecekler ve tütün grubunda fiyatlar ocak ayında yüzde 21,90 oranında yükselmiştir. 2021 yılı ikinci yarısında oluşan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) artışı maktu vergilere yansıtılırken, alkollü içeceklerde müstahsil fiyatları kaynaklı artışlar da gerçekleşmiştir. Bu gelişmelerle küme yıllık enflasyonu yüzde 45,34 seviyesine yükselmiş, alkollü meşrubat ve tütün ürünlerinin ocak ayı yıllık manşet enflasyondaki artışa katkısı 1,21 puan olmuştur.

Piyasa Katılımcıları Anketi şubat ayı sonuçlarına göre cari yıl sonu enflasyon beklentisi 4,31 puan artışla yüzde 34,06’ya yükselirken, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,54 puan düşüşle yüzde 24,83’e gerilemiştir. Öte yandan uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki yukarı yönlü güncellemeler şubat ayında da devam etmiş ve gelecek beş yıla ilişkin enflasyon beklentisi 0,13 puan artışla yüzde 9,05’e yükselmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENFLASYONU ETKİLEYEN UNSURLAR VE RİSKLER

Metinde enflasyonu etkileyen unsurlara ve risklere ilişkin “Öncü göstergeler küresel ekonomideki güçlü toparlanmanın sınırlı bir ivme kaybına rağmen devam ettiğine işaret etmektedir. Küresel iktisadi faaliyette yaşanan toparlanma ve aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında varyantlar ve artan jeopolitik riskler, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri diri tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır.

Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek tertip uluslararası ölçekte müstahsil ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla beraber gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede iktisadi faaliyet, amel gücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının nakit politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle beraber merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte varlık alım programlarına devam etmektedir.

Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında son dönemde görülen toparlanma devam etmektedir. Ancak gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri diri tutmaktadır. Söz konusu risklerin Türkiye’ye yönelik portföy akımları kanalıyla oluşturabileceği etkilerin, yurt dışında yerleşiklerin portföy pozisyonlanmalarındaki mevcut seviyeler dikkate alındığında daha sınırlı kalabileceği değerlendirilmektedir.

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır.

Ocak ayında müstahsil yıllık enflasyonu artış eğilimini korumuştur. Fiyat artışlarının genele yayıldığı izlenirken, petrol ve ana metal hariç imalat sanayi fiyatlarının eğilimi yükselmiştir. Yıllık enflasyon, enerji ve fasıla mallarında daha belirgin olmak üzere tüm ana sanayi gruplarında artış kaydetmiştir. Aylık bazda en belirgin eder artışı ise dayanıklı tüketim mallarında gerçekleşmiştir. Enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki olumsuz manzara ve tedarik zincirlerinde süregelen aksamalar ile yüksek taşımacılık maliyetleri müstahsil fiyatları üzerinde baskı oluşturan unsurlar olmuştur. Özellikle enerji ve enerji dışı emtia (başta metal ve ziraat olmak üzere) fiyatlarının ocak ayında ABD doları bazında yüksek bir artış göstermesiyle hariç eder baskıları güçlü seyretmiştir.

Kapasite kullanım seviyeleri ve öbür öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin hariç talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) aralık ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki aya kıyasla yüzde 1,6 oranında artmış, çeyreklik bazda ise yüzde 4,3 oranında yükselerek yılın dördüncü çeyreğinde üretimdeki artış eğiliminin güçlenerek devam ettiğini göstermiştir. 2021 yılı genelinde sanayi üretimi artışı yüzde 16,4 olarak gerçekleşmiştir. Aralık ayında sanayi ciro endeksleri hem yurt dışı hem de yurt içi talebin son çeyrekte güçlü olduğuna işaret etmektedir. Söz konusu dönemde perakende satış hacim endeksi aylık bazda düşüş kaydetmekle beraber çeyrek genelinde güçlü gerçekleşerek eğiliminin üzerinde seyretmiştir.

Yüksek frekanslı veriler ocak ayının son on gününde uygulanan tabii gaz ve elektrik kesintilerinin üretim ve hariç ticaret göstergeleri üzerindeki etkisinin sınırlı olduğuna işaret etmektedir. Öte yandan ocak ayı itibarıyla imalat sanayi firmalarının gelecek on iki aylık döneme ilişkin yatırım eğilimleri yüksek seyretmektedir. Son dönemde vaka sayılarındaki artışa rağmen aşılamanın toplum geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ile turizm ve bağlantılı sektörlerin gücünü korumasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Nitekim ocak ayında salgından daha fazla etkilenen hizmet sektörlerinde kartla yapılan harcamalar eğilimin üzerinde seyretmeyi sürdürmüştür.

İş gücü piyasasındaki iyileşme iktisadi faaliyet görünümüyle uyumlu olarak devam etmektedir. Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak işsizlik oranı yüzde 11,2 düzeyinde gerçekleşmiştir. İstihdamdaki artış sektörler geneline yayılırken, işgücüne katılım oranı yükselmiştir. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler, istihdam görünümündeki iyileşmenin ve işgücü piyasasındaki olumlu seyrin sürdüğüne işaret etmektedir.

Son dönemde enerji ithalatındaki güçlü seyir cari işlemler dengesindeki iyileşme eğilimini sınırlamaktadır. Cari işlemler dengesi aralık ayında 3,8 milyar ABD doları aleni verirken, 2021 yılında cari işlemler açığı 14,9 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Yılın son çeyreğinde olumlu seyreden hariç talep koşullarının desteğiyle ihracat gücünü korurken, iktisadi faaliyetin güçlü seyri yanında başta enerji fiyatları olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselişe ve artan enerji talebine bağlı olarak ithalat artmıştır. Fiyat etkileri hariç bakıldığında ise hariç ticaretteki reel dengelenme sürmüştür. Geçici hariç ticaret verileri ocak ayında ithalatta enerji kaynaklı artışın sürdüğüne işaret etmektedir. Dış ticaret dengesindeki bu görünüme karşın, hizmet gelirlerindeki olumlu seyir cari işlemler dengesini desteklemeye devam etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi eder istikrarı hedefi için ehemmiyet arz etmektedir. Kurul bu hedefe ulaşmak için uzun vadeli Türk lirası yatırım kredilerinin önemli bir rol oynayacağını değerlendirmektedir” denildi.

PARA POLİTİKASI

Para politikasıyla alakalı olarak ise “Para politikası duruşu enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına kalıcılığına ve nakit politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir eder istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.

Kurul sürdürülebilir eder istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile beraber enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul siyaset faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.

Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde eder istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm siyaset araçlarında kalıcı liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir siyaset çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir. Bu süreçte siyaset araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, nakit takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacaktır.

Kurul nakit politikasında sürdürülebilir eder istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.

Bu çerçevede Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon beklentileri üzerindeki gecikmeli etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin aksi nakit ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve eder istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve lüzumlu siyaset tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir.

TCMB eder istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Fiyatlar umumi düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, aksi nakit ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için müsait zemin oluşacaktır.

Kurul eder istikrarının sağlanması için, güçlü bir siyaset koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro siyaset bileşimi oluşturulmasını desteklemektedir. Kurul kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK , GDPR ve CCPA kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Veri Politikamızı / Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.