LEVENT TÜZEMEN – ÇARESİZ BIRAKTI

Galatasaray, taraftarıyla, hocasıyla ve futbolcularıyla derbiyi kazanmak için kafaca çok düzgün hazırlanmış. Oyunun birinci dakikasından itibaren denetimi ele geçirdiler, Beşiktaş’ın kanatlarına bilhassa N’Koudou’ya süratli atak yapacak geniş alanlar bırakmadılar. Maç boyunca değerli işler yapmayan Barış Alper, birinci 11’in riskli oyuncusuydu lakin Icardi’nin birinci golünde topu baş ile indiren isim oldu. Okan hocanın ısrarla “Kenardan art direkte boşta bir Beşiktaşlı var ona dikkat edin” ikazlarına karşın Cenk Tosun’un golü Galatasaray savunmasının dikkatsizliğinin göstergesiydi.

1-1’lik skor Galatasaray’ı oyun olarak frenledi lakin ikinci yarıda Rashica diye roket üzere bir oyuncu sahne aldı. Beşiktaş’ın sol tarafını sağdan attığı deparlar, yaptığı çalımlarla felç etti. O Rashica Galatasaray’ı atağa taşıyan adam oldu, arkadaşlarının da Beşiktaş kalesinde çoğalmasını sağladı. Hatta Rashica savunmaya kadar geldi, top çıkardı. 1. dakikadan 90. dakikaya kadar birebir tempoyla, çalışkanlıkla ve birebir kazanma hırsıyla oynadı. Sacha Boey, Birinci yarıda güya makus oynadı fakat ikinci yarıda Rashica’dan sonra Galatasaray’ın en uygunuydu. Icardi, iki gole imza atarken arkadaşlarına şu iletisi verdi; “Beni artık tanıdınız, ben durumlara hazırım. Kâfi ki havadan ve yerden bana gollük pasları atın. Ben de servislerinizi asla geri çevirmem.”

Galatasaray’ın ikinci yarıdaki fevkalade oyunu karşısında Beşiktaş sahiden çaresiz kaldı. Galatasaray tahminen iki tane attı fakat Icardi ve Kerem’in şutlarında gole direkler müsaade vermedi. Okan hoca oyunun gidişatına nazaran yanlışsız vakitte, yanlışsız ataklar yaptı. Kerem, Dubois ve Berkan’ın girişleri Galatasaray orta alanına dinamizm ve ataklarına süratlilik getirdi. Bu galibiyet, Okan Buruk’un üzerindeki gerilimi de alacaktır ve kendisine yönelik baskıları da geri çekecektir.

TURGAY DEMİR – KOMEDİ!

Galatasaray daha şuurlu ataklar yaparken Kartal birinci kısımda yalnızca N’Koudou’nun kanadını kullandı ki, o da gününde değildi. Icardi üzere değerli bir golcüyü ceza alanı içinde topla buluşturursanız golü yersiniz. Öykü bu kadar kolay. Icardi’nin attığı iki golde de Beşiktaş savunması uyudu. Cenk Tosun’un golünde ise uyku sırası karşı taraftaydı. İkinci yarıda Galatasaraylı oyuncular daha çok isabetli pas yaptı, siyah-beyazlılar ise ikili çabaları ekseriyetle kazanmalarına karşın akabinde ayaklarındaki topu ya makûs kullandılar ya da rakibe ikram ettiler.

Öyle bir maçtı ki, 2-1’den sonra Cimbom üç-dört yapabilirdi. Buna karşılık Weghorst biraz dikkatli olsa Kartal alandan galibiyetle ayrılabilirdi. İki defa boş kaleye atamadı, birinde Muslera yerdeydi, ikinci konumda ise elindeki topu kaçırmıştı. Weghorst bu iki konumu da harcayınca yenilgi kaçınılmaz oldu.

Bana nazaran sahanın yıldızları ise Beşiktaş’tan Gedson ile Galatasaray’dan Icardi idi. İkisi de işlerini âlâ yaptılar. Bu ortada maçın son kısmında vakit geçirmek için yapılan komiklikler, top toplayıcı çocukların topu vermemesi v.s değişikti. Nelsson tam bir şovmen, her konumda mermi yemiş üzere kendini yere atıyor. Yahu durumun tekrarı izlenirken sergilediğin tiyatroyu milyonlar görüyor hiç utanmıyor musun!?

Her neyse, Galatasaray daha âlâ oynadı ve kazanmayı hak etti. Halil Umut Meler, Nelson, ve Mertens’in kendisini aldatmalarını seyretmekle kartlık fauller yapan Boey ve Barış Alper’i de uyarmakla yetindi.. Tekrar de beklediğimden düzgün maç yönetti.

SİNAN VARDAR – BEŞİKTAŞ’A YAKIŞMADI

Şenol Güneş’in kaleye Mert Günok’u emanet etmesi ustalık işiydi. Deneyimli kaleci yaptığı kurtarışlarla Beşiktaş’ı ayakta tutmaya çalıştı. Lakin yetmedi… Doğrusu dünkü derbi hezimeti Beşiktaş’ın eksilerine göz önüne serdi. Galatasaray kazanmayı çok istedi. Sarı-kırmızılı takımda Icardı maça damgasını vuran isim oldu. Yalnızca attığı gollerle değil, savunmaya verdiği takviyeyle grubuna derbi zaferini kazandıran isim oldu. Beşiktaş; birinci 45 dakikada temkinli oynarken birinci 25 dakikada Galatasaray’ın baskısını sindirdirkten sonra maça yükünü koydu. Cenk’in attığı gol siyah-beyazlılara öz itimat verirken Galatasaray yaklaşık 30 dakika kendine gelmedi. Sonrası mı? Kolay bir savunma yanlışının akabinde oyundan büsbütün düşen bir kadro manzarası siyah-beyazlılara hiç yakışmadı.

Affedilmez defans boşluğunda Icardi 59. dakikada kendisinin ve ekibinin ikinci golünü atarken Beşiktaş için maç çoktan bitmşti. Son 30 dakikada sarı-kırmızılı ekip o denli goller kaçırdı ki, Mert Günok sahneye çıkmasa tarihi fark olurdu. Beşiktaş’ta Gedson Fernandes ayakta durmakta ve hatta ekibi hamlesi taşımaya çalışan isimdi. Josef de vasatın üzerine çıkan isimdi. Galatasaray kadro olarak ayakta dururkan Rashica ise harikulade performasıyla grubunun derbi zaferine imza atanların başında geldi. Bu derbi mağlubiyeti Beşiktaş’a yakışmadı. Galatasaray’ı tebrik ederim. Sarı-kırmızılı ekip gücünü gösterdi. Lakin koca Galatasaray’ın top toplayan çocukları örgütlemesine mana veremedim. Hakem Umut Meler olağanüstü bir maç yönetti. Kendisini tebrik ederim. Sonuç olarak Beşiktaş’ta Şenol hocanın yapacak çok işi var. Allah kolaylık versin…

ZEKİ UZUNDURUKAN – ICARDI AYAĞINDA GÜNEŞ’İ BİLE SEKTİRİR…

Galatasaray derbiye ön alan baskısı ile başladı. Bu baskı karşısında Beşiktaş geriye yaslanma refleksini gösterince; Şenol Güneş kenardan öğrencilerine ‘Çıkın! Çıkın!’ talimatı ile rakibine karşılık verdi. Kerem’in yerine birinci 11’de maça başlayan Barış Alper Yılmaz, bilhassa birinci yarıda sol taraftan tesirli iki bindirme yaptı. Icardi’nin harika golünde asisti yapan isim oldu Barış… Galatasaray, birinci kısımda daha tesirli taraf üzere görünse de bir türlü oyun üstünlüğünü ele geçiremedi. Zira hem Galatasaray hem de Beşiktaş kolay top kayıpları yaptı.

Cenk Tosun, tekrar bir ‘Cenk Tosun’ golü attı. Birinci yarıdaki karşılıklı atılan iki gol de nitekim çok hoştu. Mert Günok, birinci yarıda Mertens’in iki harikulade şutu karşısında akıl almaz iki kurtarış yaptı! İkinci yarıda ise Rashica’nın bazukası karşısında yeniden kalesinde devleşti Mert… Derbiden teknik adamlarımızın çıkarması gereken büyük bir ders var! Ne mi o? Jorge Jesus’un derbiyi Nef Stadı’ndan yani yerinden izlemesiydi. Portekizli hoca, şampiyonluktaki iki rakibini yakından gözlemlerken, önündeki deftere daima notlar tuttu. Bizim teknik adamlarımızın birçoğu ise ne yapıyor? Rakiplerinin maçlarına yardımcılarını gönderip, kendileri konutlarında koltuklarına oturup, ayaklarını uzatarak TV’den maçlarını izlemeyi tercih ediyorlar! Jesus farkı işte!

İkinci yarıya iki grup da düşük tempoda başladı. Tribünleri tıklım tıklım dolduran Galatasaray taraftarı ise o anlardaki düşük tempoya karşın inanılmaz bir dayanak verdi Galatasaray’a! Tam oyun beraberliğe bağlanacak üzere fikirler başlarda dolaşmaya başlamışken; Galatasaray’ın süratli atağı golü getirdi. Oliveira’nın Icardi’nin başına nişanladığı top, Beşiktaş ağlarına giderken, tribünlerdeki 50 bin Galatasaraylının coşkusu, uzaydan bile duyulmuştur desek yeridir! Golden sonra Galatasaray baskısını artırırken; Beşiktaş da oyunu riske ederek, çok adamla hamle yapmaya çalıştı. Yeni imajı ile iki gol atan Icardi, bir sefer de direğe takılırken, maçın adamı olmayı başardı. Bu Icardi, ayağında Güneş’i bile sektirir…

Mertens ise Galatasaray’ın bütün hamle aksiyonlarında vardı. Mertens-Icardi AŞ, bundan sonraki maçlarda Aslan’ın daha fazla kükremesinde öncülük edecek üzere bir manzara verdi. Geçen dönem Galatasaray’ın ‘gaz pedalı’ dediğim Kerem, bu sezonki formsuzluğunu ve yedek kalışını sorgulamalı… Dün oyuna girdikten sonra potansiyelini konuşturdu. Okan Buruk’un da Kerem’in üzerinde daha fazla durması lazım. İkinci yarıda 2-1’i yakaladıktan sonra ön alanda çoğalan, oyunu tek kaleye çeviren bir Galatasaray izledik. Maçı daha çok isteyen, daha çok duruma giren Galatasaray, galibiyeti hak etti. Son bir haftadır Okan Buruk gitsin diye algı yapanlar ise dün geceki Galatasaray galibiyeti ile avucunu yaladı! Derbide VAR’a hiç iş düşmedi… Halil Umut Meler de birkaç yorum yanılgısı dışında harikaya yakın bir derbi yönetti.

SERKAN KORKMAZ – MAURO ICARDI

Galatasaray, Barış Alper’li, Emre Taşdemir’li bir onbirle alana çıktığında maç öncesindeki Şenol Güneş’in “rakibimiz daha kaliteli” demeci aklıma geldi. Geçen döneme performanslarıyla damga vuran Kerem ve Yunus birebir anda yedek kulübesindeydi. Bir müddettir birinci 11’e göz kırpan Barış Alper, Icardi’nin harika golünde yaptığı asistle düzgün oyununu taçlandırmayı başardı. Icardi, birinci kere kendine yakışan hoşlukta bir gol atarak, taraftarına geciken bir “hoş bulduk” dedi. Dünyayı kasıp kavuran “House of the Dragon” dizisindeki Targaryen ailesinin saç rengi Arjantinliye uğurlu gelmişti. Birinci yarıda yapmasa da gürlemese de Galatasaray üstündü. Duran toptan acemice yenilen gol, keyifleri kaçırmıştı.

İkinci yarının 45 dakikası, güya sıfırdan başlayan 90 dakikalık yeni bir maç üzere görünüyordu herkese. Sarı-kırmızılılar o maçta da Icardi’nin mükemmel baş golüyle öne geçmeyi başardı. Oliveira’nın gol pası tarifsiz hoşluktaydı. Her şey Galatasaray’ın lehindeydi ve Buruk’un grubu dakikalarca üçüncü gole yakın oynadı. 70’te Mertens’in pasında Icardi’nin direğe takılmasıyla hat-trick kaçırdığı durum unutulmaz bir enstantaneydi. Akabinde da Kerem’in direkten dönen şutuyla maçın tansiyonu arşa yükseldi. 83. dakikada Cenk’in füzesinde Muslera’nın fevkalâde kurtarışına kadar alanda yalnızca Galatasaray vardı. Okan hoca derbi zaferiyle güç topladı fakat artık onu Beşiktaş’tan da güç bir rakip bekliyor.

REHA KAPSAL – HAK EDEN KAZANDI

Ligin başındaki G.Saray-Beşiktaş derbisinin en kıymetli istikameti kazanacak kadronun doruktan kopmayıp, kendine şampiyonluk yarışında alan yaratması, üst ivmelenmesi, aşağıda kalmamasıdır. Ligin 3’te 1’lik kısmına geldiğimiz dönemde iki ekip için de bir eşik maçıydı dünkü derbi. İki kadro da misal özelliğe sahipti ve oyun kimliklerini oturtamadıkları üzere istenilen düzeylerin de uzağındaydı. Beşiktaş oyunun birinci yarısı haricinde çok oyuna akıl koyan coşkulu bir oyun oynamadığı üzere orta saha nizamı de Gedson’un haricinde çok etkisizdi. Gerçi bu sorun dönem başından beri bu bölgede devam ediyor.

Şenol Güneş’in kısa vadede kadronun geçmişten kalan birçok kronik meselesini bir anda çözmesi olağan ki beklenemez. Lakin oyun içinde hamlede sağ çizgide Cenk’le başladı. Halbuki burada Emre’nin karşısında N’Koudou’nun olması gerekirdi. Hem de Abdülkerim’in de sol stoper olarak durum kusurları yaptığı düşünülürse buradan çok yüklenmeyi hem oyun kurarak, hem de atağa çıkarak bu koridoru kullanabilirdi. Cenk’i atakta sol çizgide kullanabilirdi. Ayrıyeten Redmond üzere bir oyuncuyla kesinlikle birinci 11’de başlamalıydı. Zira Beşiktaş’ın tek atletik oyuncusu N’Koudou’ydu onun da performansı yetersiz kaldı.

G.Saray oyuna yeterli başladı, golü buldu lakin birinci devre istenen performansın çok uzağındaydı. Çok temposuz, hareketsiz ve galip gelmek için istenen motivasyon eksikliği ziyadesiyle vardı. Seyircisinin yarattığı çok başarılı atmosfere karşın bunu yanlışsız kullanamadılar. Maçın ikinci devresi bilhassa atılan ikinci golden sonra G.Saray tahminen 20 dakikalık kısımda dönemin en âlâ topunu oynadı. Burada maçı çok rahat koparıp farka götürecek çok net konumları kaçırdı. Icardi maçı domine ettiği üzere geceye de kalitesiyle imzasını attı.

Galatasaray’ın oyun mekaniğinin savunmada ve atakta oturması için biraz daha biraz daha sabıra ve vakte gereksinim var üzere duruyor. Bu da Dünya Kupası ortasında bu güçlü oyun şablonu oturacak üzere görünüyor. Galatasaray ile Beşiktaş ortasındaki saha içinde en büyük fark Galatasaray galip gelmek için, Beşiktaş mağlup olmamak için alana çıkmış. Bilhassa maçın ikinci yarısında oynadığı kaliteli oyun, yüksek gücü, coşkusu, savaşmasıyla 3 puanı kazanmayı Galatasaray grubu ziyadesiyle hak etti.