SİNAN VARDAR – ŞEN OLA KARTAL

Gençliğimizde Beşiktaş’ın kazandığı her maçın akabinde Ağaçlı Yol’dan bağırarak semte yürürdük; “Şen ola Kartal, şen ola… ” Şenol hocanın başa geçmesiyle şen olacağız inşallah! Dünkü maçı seyrederken ‘Şenol hoca neden gitti? 3.5 yıl sonra düzgün ki geldi” demekten kendimi alamadım.

Eski liderin kulakları çınlasın. Doğal ki Şenol hocanın elinde sihirli değnek yok lakin usta teknik adam dün yaptığı küçük dokunuşlarla Beşiktaş’a güneşli günlerin geleceğini müjdeledi. Kadronun kazanma iştahının geri gelmesi 3 puandan da kıymetliydi.

Şenol hocanın kanatsız atak tertibi keyif verdi. Dele Alli’nin forvete yakın oynaması da hamleye büyük katkı sağladı. Ancak savunma kurgusundaki kusurlar hala büyük sorun…

Beşiktaş’ın uygun bir takımı var. Tek tek baktığınızda grubun yüzde 80’den fazlası tek tek yıldız oyuncular… Daima söylüyorum bu ekip 4-4-2 oynar. Weghorst’un bu sistemle daha verimli olduğu gün üzere ortada… Mert Günok tercihi olması gereken bir durumdu. Josef, uzun bir ortadan sonra en verimli futbolunu sergiledi. Salih hem savunma, hem de atakta çok çalışkandı.

Cenk’in golleriyle geri dönmesi çok kıymetli bir ayrıntı… Tayyip Talha’nın her geçen hafta yıldızı daha da parlıyor. Dele Alli’nin forvete yaklaşması atağa büyük katkı sağladı. Beşiktaş taraftarı fevkalade coşkuyla gösteri yaptı. Gelecek hafta oynanacak Galatasaray derbisinden kazanılacak 3 puan tepeye yükseliş maçı olabilir.

Ümraniyespor lider Tarık Aksar ile geçen dönem büyük bir muvaffakiyete imza atarak Üstün Lig’e çıkma başarısı gösterdi. Ligde istenilen sonuçlar alınmamasına karşın Recep Uçar’a sahip çıkmalarını son derece takdir ediyorum.

TURGAY DEMİR – KARTAL TOGG OLDU!

Ohh be… Ismael’in gidip, Şenol Güneş’in gelmesi bile Beşiktaş’ın havasını değiştirmeye yetti. Weghorst, Cenk Tosun ve Redmond başta neredeyse tüm oyuncuların öz itimatları arttı. Hollandalı ve Tosun Paşa 2’şer golle gövde gösterisi yaptılar. Başka golü de Beşiktaş’ın en uygun transferlerinden Tayyip’in atması beni ayrıyeten sevindirdi. Aferin çocuk, daima bu türlü ol.

Yanlış anlaşılmasın Şenol Güneş geldi ve üç günde her şey düzeldi demiyorum. Dediğim şudur; Ismael’in sistemsiz sisteminde Weghorst, Dele Alli, Redmond üzere oyuncular sıradanlaşıyorlardı, artık yıldız üzere parlıyorlar.

Kalede Mert’in oynayacağından hiç kuşkum yoktu zira Ersin ikili kupalı şampiyonluk üzere bir deneyim yaşamasına karşın bir türlü kalesinde itimat veren bir manzara sergilemedi. Bilhassa atılan her pasta paniklemesi onun için büyük handikaptı. Mert rahat, öz inançlı, oyunu başlatırken en yakınındakine atmıyor, en uygun durumdaki arkadaşına atıyor. Olması gereken de bu.

Beşiktaş’ın her iki yarının başlarında yaptığı baskı harikaydı. Goller de o baskıyla geldi aslında. Ümraniyespor baskıdan kurtulduğu anda Kartal’ın kalesinde tehlike yaşandı ve iki gol yenildi. Yani, Beşiktaş baskı yapmadığı kısımlarda oyunu dinlendirmeli, kaleye gelen birinci top gol olmamalı. Şenol hocanın dünya kupası ortasında bu mevzuyu çözeceğine inanıyorum.

Uzatmadan söyleyelim; Kartal evvelce, yerine nazaran dizel, yerine nazaran benzinliydi, artık yeni kuşak arabaların hükümdarı TOGG üzere pak güçle yollarda uzunluk gösterecek; GÜNEŞ enerjisiyle…

REHA KAPSAL – YÜZLER GÜLÜYOR

Beşiktaş’ta beklenen değişiklik Valerien Ismael’in gidişi ile geç de olsa gerçekleşti. Burada Şenol Güneş tercihinin hakikat olduğu yalnız Ümraniye maçında alınan farklı skordan bağımsız camiayı yeterli bilen, başarılı olmuş, Muhteşem Lig’i tanıyan ve en değerlisi taraftarın da kabul edeceği bir isim olması açısından bu tercihin yanlışsız yapıldığını düşünüyorum.

Siyah-beyazlılarda Valerien Ismael’e nazaran değişmesi gereken ve değişen en kıymetli öge oyuncuların ve taraftarın ‘yüzlerinin gülmesiydi’. Gerginlik ve gerilimin yerine öz itimat geldiği üzere daha keyifli olan ve keyifli bir oyuncu kümesi geldi. Tıpkı vakitte hem alandaki hem kenardaki oyuncuların dertsiz halleri bana nazaran galibiyetten daha da kıymetliydi.

Çünkü Beşiktaş’ın kaybolan grup bütünlüğü ve en değerlisi de tribünle yarattığı o yüksek bağ ve gücün tekrar dönmesi bir futbol grubu için teknik, taktik, fizikî parametrelerden de daha kıymetli. Beşiktaş’ın yakaladığı hava yalnız bunu aldığı galibiyet için söylememek gerekir, uzun vadede bu yaratılan olumlu teknik adam, taraftar, oyuncu işbirliğinin Beşiktaş kadrosunu daha uygun noktalara getireceğini düşünüyorum.

Şenol Güneş’in çalıştığı devirlerde ekibe kazandırdığı bir oyun DNA’sı ve kimliği vardı. Onu da kesinlikle kısa mühlet geçtikten sonra bilhassa Dünya Kupası ortasından sonra grubuna kurgulayacağını düşünüyorum.

Ümraniye maçı farklı kazanıldı, derbi öncesi moral, motivasyon ve itimat kazanıldı fakat saha içinde geçmişten kalan savunmada ve hamlede kronikleşmiş problemler devam ediyor. Bunun için de vakte muhtaçlık var.