1991 yılında Sega tarafından geliştirilen beat’em up yahut bizim memleketteki tabiri ile ilerlemeli dövüş oyunu olan Streets of Rage, Asya pazarında Bare Knuckle olarak bilinir. Oyun 90’ların başlarında piyasadaki yerini almış da olsa, ilerleyen yıllarda bir seri haline gelecek ve bir çok farklı konsola hatta akıllı telefonlara dahi port edilecektir.

1994 yılına kadar üç seri halinde oyun severler ile buluşan üretim, en nihayetinde uzun bir kış uykusuna yatar ve gözlerini neredeyse günümüz yıllarına kadar kapalı meblağ. Kısacası takvim yaprakları 30 Nisan 2020 tarihini gösterdiğinde ise adeta küllerinden tekrar doğan bir oyunla karşı karşıya kalırız. Birazdan hepsine tek tek değineceğiz.

1. Bölüm

Streets of Rage 1 Nedir ?

Serinin birinci göz ağrısı 1991 yılında piyasaya sürüldükten sonra oyunu oynayan herkes, sözün tam manasıyla büyülenir. Işıl ışıl parlayan görseller, sağlı sollu gelen düşmanlar ve elbetteki Yuzo Koshiro tarafından bestelenen unutulmaz müzikler.

Yuzo Koshiro, birçok oyun müziği bestelemiş olmasına ve (bunlara 8 bit versiyonu da olsa hepimizin yakından tanıdığı Sonic de dahil) birçok oyunda emeği geçmiş bir sanatçı olmasına karşın, yıldızı Streets of Rage oyununda yaptığı yeniliklerle parlayacaktır. Hatta o devrin bir çok eleştirmeni kendisi için vaktin ötesinde halinde sözler kullanır. Hakikaten 90lı yıllarda epey bir tanınan hale gelen elektro dans, tekno ve house stili müzikleri birinci kez bir oyun içerisinde kullanmak isteyen Koshiro, yaptığı bestelerin karşılığını çok hoş bir formda alır ve serinin devam eden oyunlarında her daim imzasını atan bir bestekar olarak gururla kendisini gösterir.

Streets of Rage 1 Hikayesi

Oyunun öykü boyutuna baktığımızda, bir vakitler barış ve huzur içinde olan Wood Oak kenti, başında Bay X olarak bilinen gizemli bir adamın bulunduğu kabahat örgütünün eline geçmiştir. Örgüt, hükümeti hiçe sayarak güvenlik ünitelerini rüşvete bağlamış, kentte misyon yapan tüm polisleri satın almıştır. Hal böyleyken süratle artan cürüm oranı da bir türlü düşürülemiyor, bu da ister istemez sokakların gece ve gündüz tehlike saçan yerler olmasına mani olamıyordur. Lakin insanlık denilen şey hala ölmemiştir ve daha da kıymetlisi kimi beşerler, parayla satın alınamayacak kadar onurludur.

Onurlu ve fedakar duruşlarıyla öne çıkan Adam Hunter, Axel Stone ve Blaze Fielding isimli üç polis memuru, yaşanan bu kaos ortamını her ne değerine olursa olsun düzeltmeye çalışır. Ancak üstlerinin örgüt tarafından satın alınması ya da şantaj yoluyla çaresiz bırakılması, bahsi geçen polislere diğer bir çıkış yol bırakmaz.

En nihayetinde Adam, Axel ve Blaze üçlüsü “kendi işini kendin gör” tabiriyle harekete geçer. Oyun içerisinde yer yer gördüğümüz isimsiz bir polis memurunun da (şu bazuka fırlatan NPC’den bahsediyorum ve ismi hakikaten de isimsiz polis memuru olarak geçiyor) dayanağını alarak üstelik.

Özetle süper üçlü ve isimsiz polis memuru isimli kanunsuz kahramanlar, doruktan tırnağa suça batmış bu kenti kurtarmak için ellerinden gelen herşeyi yapacaktır. Bir çoğumuzun, bir devir çılgınlar üzere oynadığı bu güzide oyunun kıssası kısaca böyledir.

Bu ortada oyunun finalinde yapılan seçim sayesinde, kısmen de olsa bir grup alternatif sonlar da kelam hususudur, bunu da hatırlatalım.

Ek bir bilgi;

Streets of Rage serisinin birinci oyununda, muadillerine kıyasla oyun içerisinde yer alan hiçbir düşmanın ismi, kısım sonu bossları da dahil olmak üzere gösterilmez. Hatta boss dövüşleri haricinde sağlık çubukları dahi yoktur. Devam oyunlarda bu şey elbette değişime uğrar ancak her ne hikmetse birinci oyunda bu türlü birşey yapılmıştır. Kaynaklar, oyundaki düşmanların isimlerini yalnızca oyunun Japon versiyonundaki kılavuzunda yer aldığını söyler.

2. Bölüm

Streets of Rage 2 Nedir ?

İlk oyunun muvaffakiyetinden sonra hemencecik kolları sıvayan Sega, 92 yılında ikinci oyunu çıkarır. İkinci oyun, birinci oyunla epey misal bir görünüme sahip olsa da, bir o kadar da göze batan farklılıklar kelam hususudur. En başta her karaktere mahsus özel bir hareket getirilmiş, birinci oyundaki polis arabası ile değiştirilmiştir. Dövüş kısmı güzelleştirilmiş, karakterlerdeki combo sistemine tesir eden mekanikler eklenmiştir. Birebir formda bahsi geçen bu iyileştirmelerden düşmanlarında nasiplendiği söylenilebilir. Çünkü birinci oyundaki ismi sanı muhakkak olmayan düşmanların artık isimleri ve sağlık çubukları vardır.

Elbette değişiklikler yalnızca oynanış ve yeni eklenen karakterler ile sonlu değildir. Birinci oyunun müziklerini yapan Yuzo Koshiro’nun, bundan bu türlü Motohiro Kawashima isimli bir ekürisi vardır.

Koshiro ve Kawashima’nın ikinci oyun ile birlikte başlayan kadim dostluğu yıllar sonra çıkan dördüncü oyuna kadar devam eder. Kısaca bahsi geçen birçok şey her ne kadar küçük ayrıntılar üzere görünse de serinin gidişatı açısından büyük bir değer arz eder.

Son olarak birinci oyundaki Adam karakteri ikinci oyunda çıkarılmış, yerine Max Thunder ve çocuk adam Eddie Skate Hunter isminde iki yeni karakter getirilmiştir. Çocuk adam tıpkı vakitte Adam’ın kardeşidir zati oyunun kısmi kıssası de bu bahisle temaslıdır.

Streets of Rage 2 Hikayesi

Streets of Rage 2 oyunu kıssa olarak bizleri birinci oyunda yaşanan olayların 1 yıl sonrasına götürür. Bay X, başarılı bir halde mağlûp edilmiş, bir vakitler kentin hatayla dolu her sokağında artık barış rüzgarları esmektedir.

Adam polis teşkilatına geri dönerken, Axel ve Blaze ikiliside kentin dışına taşınıp muhafaza ve dans eğitmenliği üzere farklı mesleklere yönelmiştir. Özetle herşey yerli yerinde etrafta hiç bir sorunun olmadığı bir huzur ortamı görülmektedir.

Velhasıl Adam, Axel ve Blaze üçlüsü 1 yıl evvel kazandıkları bu zaferi anmak ve belkide biraz olsun eski günleri yad etmek ismine tekrar bir ortaya gelir. Lakin bu buluşmanın bedeli yesyeni bir kabusun başlangıcı olacaktır.

Sıkı dostların buluşmasından bir gün sonra Axel, Adam’ın kardeşi Eddie Skate’den bir telefon alır. Konutlarının harap olduğunu ve ağabeyine ulaşamadığını söyler. Dahası sabahın erken saatlerinden beridir polis merkezindeki hiç kimse Adam’ı görmemiştir. Görünüşe nazaran Bay X, 1 sene evvel yaşadığı kaybı gerçekleştirmek istediği intikam ile telafi etmek istiyordur.

Yaşanan bu anlardan sonra bir şeyler olduğunu fark eden Axel ve Blaze ikilisi, arkadaşları Max’e haber verip, yanlarına da Eddie’yi alır ve böylece tekrar büyük bir maceraya hakikat yola konulur. Serinin ikinci oyunu da özetle bu biçimdedir.

3.Bölüm

Streets of Rage 3

1994 yılında üçüncü oyunu ile birlikte yine hayran kitlesi ile buluşan Streets of Rage’in tüm karakterlerin koşması ve birkaç bonus karakter haricinde pek bir yenilik sunduğu söylenemez.. Tersine serinin evvelki oyunlarıyla hayli benzeri dinamikler gösterir. En büyük fark oyunun Japon ve Batı sürümleri ortasında olan öykü işleyişidir.

Streets of Rage 3 Öyküsü (Japon Versiyon)

Japon versiyondaki kıssaya nazaran (ki dördüncü oyun bu öyküyü referans alır) Rakushin isimli deneysel bir silah kentin banliyölerinde patlatılarak 3000 kişinin vefatına ve yaklaşık 10.000 kişinin de feci bir formda yaralanmasına neden olur. Akabinde daha öncesinde kenti kurtaran kahramanlarımız emniyet müdürlüğü tarafından olayı araştırmak ve sorumluları adalete teslim etmek ismine görevlendirilir ancak işin perde ardı, kısmen de olsa yeniden Bay X’i işaret eder.

Hikayenin devamı da kestirim ettiğiniz üzere: kahramanlarımız binbir uğraş sonucu düşmanları alt eder, kenti kurtarır ve yine her şey eski haline döner vs vs.

Streets of Rage 3 Öyküsü (İngilizce Versiyon)

Oyunun İngilizce versiyonuna baktığımızda ise daha evvelden iki sefer yenilen Bay X’in, Syndicate Crime Organisation isimli firmayı, şahsi ticari faaliyetleri için kapalıdan saklıya bir paravan olarak kullandığını görürüz. Bay X’in yeni planı robotik bir dahi olan Dr.Dahm ile bir arada kentteki yetkili isimleri kendilerine birebir benzeyen robot kopyalar ile değiştirmektir. Bu sayede lafım ona yetkili isimleri uzaktan denetim ederek tüm kenti ele geçirecektir. Ardından yeniden kestirim ettiğiniz üzere olaylar başlar.

Streets of Rage 3 Neden Pek Tutmadı?

Fakat Streets of Rage serisinin bahsettiğim bu üçüncü oyunu, her ne kadar öbür oyunlara nazaran nispeten farklı ve bir o kadarda karmaşık bir kıssa işleyişi sunsa da tekrar de birinci iki oyun kadar ilgi görmez. Oyunun Japon ve Batı versiyonları ortasındaki uyuşmazlıklar da oyunun makûs olarak yaftalanmasına tuz biber olacaktır.

Öte yandan o yıllarda oynanan bir çok oyun, öyküden çok oynanışı ile ön plana çıktığı için Streets of Rage 3 oyunundaki bu derece öykü odaklı yaklaşım aslına bakarsanız bir ehemmiyet arz etmez.

Bu sebeple ya da bu sebeple midir bilinmez serinin üçüncü oyunu uzun uzun yıllar sürecek bir kış uykusuna yatar. Uyanması için neredeyse 30 yıl kadar beklemek gerekmektedir.

4. Bölüm

Streets of Rage 4

Daha öncesinde yeniden eski bir retro oyun olan Wonder Boy’u yeni jenerasyon konsol ve bilgisayarlara port eden Dotemo ve Lizardcube isimli firmalar, Streets of Rage serisinin devamı için Sega’ya başvurur. Takdir edersiniz ki Sega’nın da eskisi üzere şahşahlı devirlerde olduğu söylenemez. Hakikaten firmaların sunduğu teklif, tahminen de istemeden kabul edilir ve 2018’in sonlarına hakikat geliştirme süreci başlar.

Takvim yaprakları 30 Nisan 2020 tarihini gösterdiğinde efsane oyun; PC, Nintendo Switch, Playstation ve Xbox One için piyasaya sürülür. Oyunun müziklerinde yılların eskitemediği iki emektar Koshiro ve Kawashima ortadan geçen onca seneye karşın imal sürecindeki yerlerini alır fakat müziklerin birden fazla Fransız müzisyen Olivier Deriviere tarafından bestelenmiştir.

Peki oynanış olarak değerlendirdiğimizde evvelki üretimlerden ne farkı var deseniz? Elbette pek bir fark yok demek çok absürt olurdu çünkü ortadan geçen 26 yılın akabinde tekrar çıkan bir oyunu hala 16 bit grafikler eşliğinde görmek istemeyiz. Alışılmış tekrar de oyun içerisindeki öykü modu harici birtakım kısımlar ve karakter seçimleri esnasında nostalji severleri düşünmüşler ama temel görünüm daha öncesinde alışık olmadığımız çizgisel bir görsele sahip, denilebilir.

Dövüşürken hissedilen o tokluk, eklenen combo mekaniği, farklı oynanış sunan modlar, yeni karakterler vesaire her şeyin dört dörtlük olduğunu, şahsım ismine rahatlıkla söyleyebilirim.

Streets of Rage 4 Hikayesi

Son olarak işin öykü kısmına baktığımızda üçüncü oyunda yapılan kusurun dördüncü oyunda tekrarlanmadığını görebiliriz. Yani az önce anlattığım örnekte de olduğu üzere nostalji oyunlarda yahut beat em up usulü oyunlarda kıssa olayı başka cins oyunlara nazaran pek bir kıymetli değil. Kimileri kabul etse de, etmese de bu üzere oyunları oynayanların birçok yalnızca baş dağıtmak için, iki üç serseriyi pataklamak için oynuyor. Bu açıdan bakılırsa oyunun kıssa boyutu pek bir kıymetli değil üzere oluyor lakin tekrar de kısaca üzerinden geçersek;

Bay X ve yönettiği serserilerin mağlubiyetinden bu yana 10 yıl geçmiştir. 10 yıldır huzur içinde yaşayan kent yeni bir berbatın, daha doğrusu berbatların ortaya çıkışıyla kana bulanır. Kenti kaos ve felakete sürükleyen bu berbatlar ise Bay X’in çocukları Y ikizleridir.

Zaten ana berbatı X olan bir karakterin çocukları öbür ne olabilir…

Bay X’in çocukları Y ikizleri!

Şakası bir yana belk ide oyun tarihindeki üzerinde pek de düşünülmeyen isimlerden birisi fakat tekrar kendi ismine konuşmak istiyorum. Bence olay budur. Karakterin ismi X ise, çocukları da Y olsun. Bence kimse çocukların isimlerinin Y olmasını umursamıyor. O yüzden bu üzere şeyler dediğim üzere hiç kıymetli değil.

Son olarak serinin Mr.X Nightmare isimli bir ek paketi ve altı kısımlık bir çizgi roman serisi..hatta yanılmıyorsam iptal edilen bir sinema sinemasının dahi olduğunu da ekleyelim.

Final

Toparlarsak ışıl ışıl görselleri ile vaktinde bir çoğumuzu büyüleyen, oynanışı ile epey keyifli anlar yaşatan, “Capcom’un Final Fight’ı varsa Sega’nın da Streets of Rage’i varmış” dedirten ve en değerlisi o unutulmaz müzikleri ile kulaklarımızın pasını silen (belki de gaza getiren) Streets of Rage serisi kısaca bu türlü sevgili arkadaşlar.

Bu usul retro oyunlar hakkında daha fazla yazı gelmesini istiyorsanız yorumlarda belirtebilirsiniz. Şimdilik sizlere üç link bırakıyorum.

• Nedir bu Metal Slug?
• Nedir bu Cadillacs and Dinosaurs?
• Nedir bu Final Fight?

Ayriyeten bu yazıyı görüntü olarak izlemek isterseniz çabucak aşağıya bıraktığım link sizler için bekliyor olacak. Kendinize hoş bakın, sıhhatle kalın. O eski hoş günlerdeki üzere musmutlu kalın 🙂

Kaynaklar;
//streetsofrage.fandom.com/wiki/Streets_of_Rage
//en.wikipedia.org/wiki/Streets_of_Rage
//en.wikipedia.org/wiki/Music_of_the_Streets_of_Rage_series